GALERİ KHAS, 1 Nisan - 30 Nisan 2015 “Yalnız ve Kalabalık”



1884 yılından 1997 yılına kadar Tekel Cibali Tütün Fabrikası olarak kullanılan Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü, “GALERİ KHAS” ile çağdaş sanatın merkezi haline geliyor. 

Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın yöneticiliğini üstlendiği GALERİ KHAS, 1 Nisan’da “Yalnız ve Kalabalık” isimli sergi ile sanatseverlere “Merhaba” diyecek.

Hem kimliğiyle hem de özgün ve farklı mimarisiyle şehrin sanat hayatına yeni ivme getirmeyi hedefleyen galeri, ilk serginin de küratörlüğünü üstlenen Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Bülent Kahraman’ın katkılarıyla, çağdaş sanat konusunda çalışan yerli ve yabancı kurumların, sanatçıların ve ilgili diğer çevrelerin buluştuğu bir platform olarak tasarlandı.

1 Nisan - 30 Nisan 2015 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak olan ve Kahraman’ın, artnivo.com tarafından temsil edilen genç sanatçıların işlerinden yaptığı "Yalnız ve Kalabalık" adını taşıyan sergide 10 sanatçının yeni medya işlerine odaklanılıyor. Sergide, Can Akgümüş, Alper Aydın, Basako, Zeynep Beler, Hasan Deniz, Sibel Diker, Mete Ersöz, Hayal İncedoğan, Erdal İnci ve Jacqueline Roditi’nin fotoğraf, video ve neon işleri yer alıyor.

Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kahraman, 'yeni medya'ya odaklandığı işlerde, serginin temasını şu şekilde açıklıyor: "İnsan kendisiyle olduğu her düzeyde, aşamada yalnız. Ama yalnızlığına tahammülü yok insanın. Fizik evreninde de ruhsal dünyasında da yalnızlığını sevmiyor. Yalnızlığında direnmesi, insanın patolojik bir durumu sadece. Ama yalnızlığından da vazgeçmek istemeyen bir yanı var. Gene de felsefe tekil insanı hiç tanımlamadı fakat onu toplumsal varlık olarak nitelendirmesini bildi.... Bir de kentler var. Sokak, meydan ve apartman dairesinden oluşuyor kentler. Atomistik ve çoğul. Kent toplumsallığın ve atomizmin mekanı. Üstelik biliyoruz: Kalabalıklar içinde yalnız olmak mümkün, ama kalabalıkların yalnız olduğu söylenemiyorsa, neden? Kalabalık yalnızlık, yenilmek mi demek, ezilenler mi demek, kıyıda kenarda kalmış olanlar mı demek? Hamlet ‘olmak ya da olmamak/mesele bu’ diyordu. Ne demek istiyordu, ‘olmak’ derken, yalnız olmak mı, kalabalık olmak mı? Hâlâ mesele o! O nedenle: Kent şimdi, belki de, en çok, bu demek: Yalnız ve kalabalık... Yalnız ve kalabalık: Büyük savaş. Daima."

Popular posts from this blog

Don't walk away from silence

İzmir Kültür Platformu Yayını Sayı:3